27 Kasım 2011 Pazar

tut ki düşündüm! /1/

Hayır bayım! Söylediğiniz gibi olmuyor. İnsan, ruhunu kontrol edemiyor.. Ruhunu da geçtim insan kendi hayatını bile kontrol edemiyor.. 6 milyar insan var diyelim.. bu büyük topluluğun tek farkı parmak uçlarında.. yemek aramak sorular sormak doğmak doğurmak büyümek ölmek geri kalan her şey tamamen aynı.. Ve bittabi insanın en büyük savaşı nefsiyle olan savaşı değil mi.. Nefs mücadelesini ben Aşk a bağlıyorum dostum! İnsanlar aşka direniyor aşkı konuşuyor aşktan kaçıyor ya da aşka kaçıyor.. her şeyin önünde arkasında sağında solunda mutlaka bir aşk var.. o zaman bizim nefsimizle olan savaşımız aslında aşkla olan savaşımız.. ben mi? Tabi ki savaştım, net bir şey söylemem zor kazandım mı kaybettim mi bunu merak ediyorsun.. Ne zaman malup ne zaman galip olduğumu bilmeden nasıl cevap verebilirim ki.. Aşktan kaçabildiğimde mi kazanacağım dersin yoksa Aşka kaçabildiğimde mi.. ben kaçmayı tercih ettim kaçtıkça kovaladı kovaladıkça koştum.. kimi zamanlar çeşmelerin kenarında çobanlarla muhabbet edip yüreğimi serinlettim sonra tekrar koştum.. girdaba kapılmazsam başarıyı elde ederim diye düşünüyordum ki hala öyle düşünür ve o şekilde koşmaya devam ederim.. gerçi yürüyorum bu aralar çok fark attım aşka bana yetişmesi zaman alacak biraz.. ama peşimi bırakmayacak biliyorum.. iradesi olan benim çünkü aşkın iradesi olmaz o iradelileri iradesizlikte gömmek için koşturur her daim.. Hep benden bahsediyoruz ya da benim fikirlerimden. Sen konuşmayacak mısın hiç dostum! Hı peki tamam o zaman bir çay söyle boğazım kurudu bak daha neler anlatacağım sana. Senin aptallaşma saatlerin var mı? Yok yok saatleri ayarlama enstitüsüyle alakası yok bu bahsettiğim şeyin. Mesela ben iki gün ayakta kalırsam aptallaşmaya başlıyorum. Mantığı tamamen reddediyorum duygularımla içgüdülerimle hareket ediyorum.. Çok uykusuz kalırsa bir insanın çıldırması muhtemel hatta cinayet işleme oranı filan artıyormuş gazete de psikoloji köşesinde okumuştum ve evet biliyor musun hala kendime uygun bir hastalık bulamadım.. manik depresif otistik panik atak sosyofobi filan.. hiçbir şey olmuyor uyuşmuyor.. ne kadar hevesle araştırdım anlatamam.. kendime deli diyebildiğimde rahatlayacaktım her şey makul gözükecekti.. ama akıllı çıktım kahretmeye akıllı çıktım dostum.. Normal sıradan bir insanmışım.. Ah afedersiniz sen diye hitap etmeye başlamışım size.. hatta sanırım birkaç seferdir dostum da diyorum. Mazur görünüz lütfen aralıksız konuşunca bazen kimlikleri karıştırıyorum. Bi mahzuru yok mu! Nasıl istersem öyle konuşabilirim yani! Ah teşekkürler dostum kasıntı birisi değilsin bu ferahlattı şimdi beni.. daha rahat konuşacağım için mutluyum en azından kendimi kaybedip sen diye hitap ettiğimde mahcup olacağım bir durum kalmadı.. sağol dostum.. sonra işte aptallaşıyorum, şu an mı? Yoo hayır şu an iyiyim dün gece uyudum saat normal sayılır, uyumam için bir hayli vakit geçmesi gerekiyor ki sohbetimiz yeni başladı sıkıldın mı yoksa? Peki biraz daha konuşalım sonra gidersin şu çay bitsin he olur mu? İşte dün İstanbul hukukun önünde bi bankta oturuyorum güneşleniyorum bi yandan da.. elimde oğuz atayı n tehlikeli oyunlar kitabı var bi ara gözüm almış sıcaktan mayışmışım.. bi ses duyuyorum şştt şttt gözlerimi açtım elinde artistik bi pozla sigara tutan 25-26 yaşlarında bi delikanlı.. düşeceksin dostum tutunamıyor musun dedi bana.. Öyle bir kahkaha savurdum ki anında anladım esprisini tabi.. ben yere düştüm ama kardeş kitabı tuttu hemen.. yerde nefesim kesilene kadar kahkaha attım.. elinde kitabım dudağında sigarası tabi unutmadan küstah bir gülümseme de vardı ama yok yok küstah değil de daha çok halden anlayan heh işte aradığım deli gibilerinden bir ifade.. elini uzattı yerden kalkmama yardım etti.. cebinden sigara paketini çıkarıp içer misin dostum! dedi. Çok fiyakalı bir sigara teklif edişi vardı görmeliydin.. neyse ben de cevaben dedim ki: hayır kardeş sağolasın 1 nisanda kendime bir şaka yaptım ve sigarayı bıraktım!” ah ne yazık olmuş dedi.. suratına baktım neden böyle söyledin gibilerinden.. konuşmaya başladı: dostum sigara düşüncelerini toplamanda yardım ediyordu sana.. tedricen kendini öldürmekten keyif alıyordun hem, saçmalama diye sözünü kestim, sus dedi ve devam etti, bak dostum alışkanlıklarını birden kesersen gün gelir birden karşına çıkarlar.. peki peki diye sözünü kestim uzattığı paketten bir tane alıp dudaklarıma götürdüm ama ateşi istemedim. Konuşmaya devam ettik: sakın yenihayat deme sakın sakın Orhan pamuktan bahsetme dedim.. tebessüm etti ama dostum o cümleyi söylemezsem nasıl sohbete başlayacağız ki dedi..
Durun durun çayımız bitmemişti daha?! Yarın devam edelim diyorsunuz.. burada bırakılmaz ki ama bu ?! peki yarın görüşürüz o zaman dostum! size dünkü çocuğun hikayesini anlatmayı çok isterdim oysaki..
Şevket BıDı

1 yorum:

  1. açıkçası üzüldüm bittiğine öyle kaptırmıştım ki kendimi, hemen tut ki düşündüm-2ye geçicem ama önce bunun tadını çıkarmak istiyorum.biliyorum ki ondan sonra da çevirebileceğim bir sayfa yok

    YanıtlaSil