Ana içeriğe atla

oblomov


Oblomov, Oblomovka ve Oblomovluk. Bu üç kavramla Oblomov’u ibda eden İvan Gonçarov’un tembellerin sultanı olan bu karakteri bir ay gibi kısa bir sürede edebiyat dünyasına kazandırması romanın ve romancının istihza ile attığı ilk adımdır.
Oblomov bir bilinç hali yahut bir ideoloji değildir. O Jean Paul Sartre’ın ya da Albert Camus nün Varoşçuluk ve Absürdizm ideololojilerine bile sığmayan, kalıplara kafa tutan büyük bir yazın dehasıdır. Hayır bu mefhumlarla kıyaslanamaz elbette daha doğrusu Oblomov kendini bunlarla kıyaslamaz çünkü o varolmaya bile çalışmayan bir karakterdir.
Sayfalarca yatağından kalkmayan Oblomov’un klişe haline getirdiği bir hareketi:
O sırada kapının çıngırakları çalındı. Oblomov hırkasına sarınarak:
-İşte bir konuk, dedi. Bense hala yataktayım. Ne ayıp şey, kim olabilir bu kadar erken? (oysa ki Oblomov sekiz buçukta uyanmış on buçuğa kadar yatakta vakit öldürmüş, daha sonra da yatar pozisyonda kendisiyle saatlerce muhabbet etmiş, sonra kapı çalmıştır. )
Yerinden hiç kımıldamadan, merakla kapıya doğru baktı..
Gonçarov un başarısında Oblomov'un evrensel bir karakter olması da etkili olmuştur. Gonçarov yaşadığı yüzyılın Rusya’sını ele almış, batıyı taklit ve takdir etmeye çalışmıştır. Bunu yapmaya çalışırken öylesine evrensel bir karakter ortaya koymuştur ki dünya bir anda Oblomovlara teslim olmuştur. Oblomov’un tembelliğinin boyutlarını ve sınırlarını daha doğrusu sınırsızlığını daha iyi algılayabilelim diye en iyi arkadaşını yani Ştoltz u devamlı Oblomov’un peşinde koşturmuştur, bir Alman-Rus anne babanın çocuğu olan Ştoltz çalışkan zeki ve her konuda ataktır. Sembolik bir batı karakteri olan Ştoltz her fırsatta Oblomov’u rüyasından uyandırmaya çalışmaktadır ve her şeye rağmen bu uğraşından vazgeçmemiştir.
Oblomov’un aşkla sınanması da dikkate şayandır. Böyle bir tembelliğe aşk nasıl bir etki yapabilirdi! Ştoltz’un yakın arkadaşı olan Olga isminde bir kızla tanışan Oblomov’un tepkileri neler olabilirdi, aşık olmayı becerebilecek miydi ya da aşka karşı tutumu nasıl olacaktı?

Lenin'in "Rusya üç devrim geçirdi, ama yine de Oblomov’lar kaldı; çünkü Oblomov’lar yalnız derebeyler, köylüler, aydınlar arasında değil, işçiler, komunistler arasında da vardır. Toplantılarda, komisyonlarda nasıl çalıştığımıza bakarsanız, eski Oblomov’un içimizde olduğunu görürsünüz. onu adam etmek için daha çok zaman yıkamak, temizlemek, sarsmak, dövmek gerekecektir." Cümlesi bile başlı başına bu insanlık tehlikesine karşı savaşa yeşil ışık yakmıştır, bir nev-i insanın nefsiyle olan en büyük savaşıdır da bu; aynı zamanda “Oblomovluğu yıkmak”
Ve kitaptan bir alıntıyla:
Oblomov, “Aman ya Rabbi! Ne budala insanlar var. Evleniyorlar!” diye içini çekti ve sırt üstü yattı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bülbülü Öldürmek 2019

Bülbülü Öldürmek... Uzun zaman sonra bir kitabı bitirebildim, özlemişim eski günlerimi, pek çok kitap okuyorum aslında ama artık hep araştırma tarzı ansiklopedi ya da makale türü olduğu için kitap okumuş saymazdım kendimi.  Kayınçomun elinde gördüm kitabı ilk, "abi bu kitabı okuyorum, tavsiye ederim, güzel kitaptır" dedi. Baktım daha çeyreğini okumuş, kapağı ve kitabın ismi çok hoşuma gitti. Nobel almış olması pek önemli değil benim için biliyoruz ki siyasi sebeplerden de verilebiliyor nobeller. Zihnimde yer etti ilk fırsatta okuyayım derken bir baktım arşivimde epub olarak duruyormuş sevgili roman, hemen elimdeki e-okuyucuya uygun hale getirip okumaya başladım. Üç gün sürdü çünkü başlarda biraz sıkıldım, pişman oldum başladığıma, ısrarla devam ettim, yarım bırakmak istemedim, sonra kitap toparlandı, ayağa kalktı ve koşmaya başladı ve kitap bittiğinde evet bu bir pulitzeri de hak etmiş dedirtti. Kendi dönemini çok iyi yansıtan kitaplardan okuması zevkli ama gözümde...

2011'i birlikte geçirdiğim kitaplar

1 Swann'ın bir aşkı Marcel Proust Proust'u tanımayan kalmamalı, okuyom ben yaa diyen herkesi bekleriz. 2 Aşkın suçları Marquis de Sade Sadizm kelimesi kökünü bu adamın soy isminden alıyor, o kadar manyak o kadar yavşak ve o kadar da ahlaksız bir insan. 3 Dünyanın bütün sabahları Pascal Quignard Pascal'ın  felsefeyle olayları bir araya getirip harmanlaması ciddiye alınmalı hatta on liraya kıyılıp bu kitap da gidilip sahaflardan alınmalı 4 Umami Nuarıklı Üniden bir hocam vermişti yazarı arkadaşıymış, keyiflik bir şey, siz okumayın. 5 Godot'yu beklerken Samuel Becket Ooo sembolizm, Godot candır canandır her şeydir. Ölmeden önce okuyun efendim. 6 Eylembilim Oğuz Atay Üniversite olayları, polisler kafa kırmalar ölümler, olaylar olaylar 7 Ruh adam Nihal atsız Mutlak seveceksin... Atsız ın psikolojik analizler konusunda doktora yapmaya çalıştığı eseri, çok başarılı değil ama yine de güzel, okunabilir. 8 Matmazel Noraliya'nın koltuğu Peyami Safa Peyam...

Hiç,Hep,Bir

Güneşe direnebilen bir seni gördüm, ışınların içinden geçerdi bakışların ya da gözlerinde toplardın güneşi, bakamazdım kamaşırdım. Kimi zaman ağlardım, sorduğunda; “sen kaçtın!” derdim. Çenemden tutardın sol elinle, var gücünle destek olurdun bana ama başım hep eğik kalırdı kaldıramazdım. Sonra sen de başını eğerdin, alnını omzuma kor yine sol elinle yanağımı okşardın. Nefesin ruh gibiydi sen soludukça, ben hissettikçe: canlanırdım, yaşardım. Şevket derdin ama edemezdim, Azad’sın derdin hayır senin kölenim derdim, İsmail derdin, sana kurban derdim, Abdulkerim derdin, susardım, sarılırdın. Gözlerimi açardım, puslu bir görüntü sonra arşıma diz çökmüş siluetini hissederdim. Omzumdaydın, yanağımda ve ruhumda. Sonra görmeye başladım sol elini ve dizlerini, ama puslu ve tuzlu, bilmem kaç zaman böyle durduk.. Sağ elimi kaldırdım ve yanağımdaki elini tuttum, başını omzumdan çektin ve usul usul gözlerinle gözlerimi aradın.. Gözlerin gözlerime değdiğinde ben “hep”tim ya da “hiç” zaten “bir” değ...