Ana içeriğe atla

matmazel noraliya'nın koltuğu


Matmazel Nuriye'nin koltuğu..
Feri"d", hı evet "t" ile söyleniyor ama ferid demek daha keyifli ana karaktere.
Peyami Safa nın kalemini bu kadar kıvrak kullanabildiğini tekrardan teyid etmiş oldum. paranormal aktivitelerden girift hikayelere. ne kitaptı ama peh. tır çarpmış gibiyim hala.
alain robbe-grillet nin tarzını kullanmış bir bölümde. heyecanlıydı. sonra bi tutam da ihsan oktay anar gördüm. hikayenin satışı muhteşemdi, yok günümüzdeki entel yazarların böyle bir sıralamayla kitap pazarladığını görmedim. Genel kültür deseniz fevkalade. Bittiği için üzüldüm nerdeyse oturup ağlayacaktım. Güzel, çok güzeldi.
On a retrouve
Quoi? L'éternite
C'est la mer allée
Avec le soleil.
---------------
Bulundu.
Ne? Ebedilik.
Bu, güneşin altında
Deniz yoludur.
---------------
Bulundu.
Ne? Ebedilik.
Bu, benim gözlerimin altında
Senin bakışındır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2011'i birlikte geçirdiğim kitaplar

1 Swann'ın bir aşkı Marcel Proust Proust'u tanımayan kalmamalı, okuyom ben yaa diyen herkesi bekleriz. 2 Aşkın suçları Marquis de Sade Sadizm kelimesi kökünü bu adamın soy isminden alıyor, o kadar manyak o kadar yavşak ve o kadar da ahlaksız bir insan. 3 Dünyanın bütün sabahları Pascal Quignard Pascal'ın  felsefeyle olayları bir araya getirip harmanlaması ciddiye alınmalı hatta on liraya kıyılıp bu kitap da gidilip sahaflardan alınmalı 4 Umami Nuarıklı Üniden bir hocam vermişti yazarı arkadaşıymış, keyiflik bir şey, siz okumayın. 5 Godot'yu beklerken Samuel Becket Ooo sembolizm, Godot candır canandır her şeydir. Ölmeden önce okuyun efendim. 6 Eylembilim Oğuz Atay Üniversite olayları, polisler kafa kırmalar ölümler, olaylar olaylar 7 Ruh adam Nihal atsız Mutlak seveceksin... Atsız ın psikolojik analizler konusunda doktora yapmaya çalıştığı eseri, çok başarılı değil ama yine de güzel, okunabilir. 8 Matmazel Noraliya'nın koltuğu Peyami Safa Peyam...

Bülbülü Öldürmek 2019

Bülbülü Öldürmek... Uzun zaman sonra bir kitabı bitirebildim, özlemişim eski günlerimi, pek çok kitap okuyorum aslında ama artık hep araştırma tarzı ansiklopedi ya da makale türü olduğu için kitap okumuş saymazdım kendimi.  Kayınçomun elinde gördüm kitabı ilk, "abi bu kitabı okuyorum, tavsiye ederim, güzel kitaptır" dedi. Baktım daha çeyreğini okumuş, kapağı ve kitabın ismi çok hoşuma gitti. Nobel almış olması pek önemli değil benim için biliyoruz ki siyasi sebeplerden de verilebiliyor nobeller. Zihnimde yer etti ilk fırsatta okuyayım derken bir baktım arşivimde epub olarak duruyormuş sevgili roman, hemen elimdeki e-okuyucuya uygun hale getirip okumaya başladım. Üç gün sürdü çünkü başlarda biraz sıkıldım, pişman oldum başladığıma, ısrarla devam ettim, yarım bırakmak istemedim, sonra kitap toparlandı, ayağa kalktı ve koşmaya başladı ve kitap bittiğinde evet bu bir pulitzeri de hak etmiş dedirtti. Kendi dönemini çok iyi yansıtan kitaplardan okuması zevkli ama gözümde...

ölümün dört rengi

Ölümün Dört Rengi-Dücane Cündioğlu... Eskisi kadar etkileyici değil Dücane, sanırım yaş ilerlediği için oluşuyor bu tür mefkureler.  Ve Dücane'nin daimi bir telkin havası var, bu da sıkabiliyor bir süre sonra... Çoğu zaman "filolog" edası verir Dücane, her daim kelimelerin manasıyla ilgilenmiştir ve hep bizim bildiğimizin yanlış olduğunu bildirmiştir. Kısa yazılardan mürekkep hoş ve ilgi çekici bir çalışma meydana getirmiş Dücane abimiz... şu iki makaleyi de okumanızı isterim: 1)  http://yenisafak.com.tr/ yazarlar/ ?i=13829&y=DucaneCundioglu 2)  http://yenisafak.com.tr/ yazarlar/ ?i=13861&y=DucaneCundioglu