24 Nisan 2012 Salı

sineklerin tanrısı - william golding



    Çocuk yaşta, çocuk romanları okunur azizim. Ne bileyim Jules Verne oku olmadı Jack London oku, duyuyorum, duyuyorum bağırmayın boşuna, evet bu kitaplar sadece çocuklar için değil ancak bu kitaplar en fazla keyif çocukken alınır. Şahsımdan biliyorum ha-ha...
    İşte öyle çocuk sayılabilecek bir yaştaydım, bittabi 15 ne kadar çocukça kabul edilir bilemem, hasılı kelam böyle kapağını ve siyah küçük çocuk siluetlerini görünce: aha! yeni bir okul serüveni! ben bunu okumalıyım aga diye kendi iç sesimle muhasebe yaparken kitabı elime almış, sonra da kütüphaneye kaydını yaptırıp yurdun yolunu tutmuştum.
    Daha sonra üniversite yıllarımda arkadaşlarıma şiddetle tavsiye ettiğim bir kitap olmuştu, çocuk kitabı yanılgısına düşmüştüm düşmesine de kitabın muhtevasını ve ağırlığını fark edemeyecek kadar da çocuk değildim, elimde enteresan bir kitap tuttuğumu fark ettiğim zaman yarısından çoğunu bitirmiş ve zihnimde bir "pal sokağı çocukları" ; "sineklerin tanrısı" muhasebesine başlamıştım...
 



     Ufacık çocukların şeytanı vardı; baalzebub: şeytanın onlarca isminden bir tanesi, insanlığın en sevimli, aynı zamanda en tehlikeli formu: "çocuk"
     Bir adada mahsur kalan küçük çocuklar neler yapabilir ki? Sahi neler yapabilirler?

Ş.BIDI 24,04,2012

1 yorum:

  1. İnsanı tedirgin eden bir kitaptı, filmi de oldukça güzel tavsiye ederim izlemediyseniz.

    YanıtlaSil