21 Aralık 2011 Çarşamba

Hakkımda 7 Gerçek.

Daha önce hiç mimlenmemiştim. Beni buna dahil eden  kadim dostum (O.Ali) Edebi Tutku 'ya selam ederim.

Benimle birlikte kıymetli hemşerim Ayşen Ilgın ve diğer görüşdaşlardan Gölgeli Yol u da meseleye dahil etmesi neticesinde bana mimleyecek kimseyi bırakmadığı için de kendisini kınıyorum (şiddetle)

Hakkımda 7 gerçek deyince aklım direk seven filmine gitti.

Çok derin ayrıntılar olmasa da bir kaç ufak sırrı burada açıklayayım:

 1) Böyle rakamlar işin içine girince gerildim sanırım az biraz, hem bi sınırlandırma filan söz konusu gibi geldi bana, yanılıyorum değil mi? Tabi ki... Burçlara itimadım yoktur; ama insanlar itimat ettiği için bizim burçlarımız uyuşmuyor diyenlerden uzak durmuş, onları kendimden uzaklaştırmışımdır. Çünkü eninde sonunda bilinçaltına bu olumsuz düşünceyi nakşeden bu şahısların bir fırsatını bulup zaten çekip gidecekleri aşikardır.

 2)Mikro milliyetçiyim, bir insanın Alucralı olduğunu duyduğumda hakkında başka hiç bir şey bilmesem dahi o artık benim ailegillerden, yakın akrabalarımdan biriymiş gibi hisseder buna göre davranırım. Haddi zatında hayli sıcakkanlı ve hoşsohbet olduğum söylenir, buna mukabil madalyonun diğer yüzü de mevcuttur, pek gören olmasa da, henüz o raddeye getirecek bir durumla karşılaşmadım çünkü.

 3)Okumak; kitaplar... Beni terk etmeyen, benim terk etmediğim nadir dostlarımdan. Daha dün tanıdığım insanların bugün: ne çok kitaplardan bahsediyorsun şarlatan mısın sen, şovenist misin arkadaşım, bu kadar bahsetme, bırak şunları diye söylenmelerini sükunetle karşılıyorum. Anlamanız gereken husus şu: sizden vazgeçerim, hepinizden teker teker vazgeçerim. Ama okumaktan ve kitaplardan vazgeçmem. Ben böyle doğmuşum, böyle yaşamak zorunda kalmışım ve kitaplarla hayata tutunmuşum. Bazılarınızın iddia ettiği gibi hayal dünyasında filan yaşadığım da yok. Sosyal bir dünyam, normal bir hayatım ve herkesin başına gelebilecek olağan acılarım var benim de. Sırf birileri beni şovenist sanmasın diye yıllardır kullandığım gözlüğü gözümden çıkaracak olmadığım gibi, kitapları da elimden bırakacak dilimden düşürecek değilim. Bak ilk defa bu kadar sert konuştum bu konuda da ha-ha

 4)Fevkalade saplantılı takıntılı birisiyim. Hangi işe el atarsam atayım onun sonunu getirmeden duramam. Bu sebepten kitap okuyabiliyorum zaten, en kalın kitapları bile korkmadan elime alabilirim. 3-4 bin küsür bölüm anime 4-5 bin küsür cilt manga okuyan, okuyabilen rahatsız bir bünyem var. Yabancı dizileri kaç sezon olduğunu umursamadan bir oturuşta sezon sezon eriten de benim bu içimdeki monsterdır. Tabi abartıyorum sanmayın, biliyorum hepiniz bu şekilde hareket ediyorsunuz. Ama insan olan sıkılır bence, aralıksız 10 bin sayfa manga okumak herkesin harcı değildir sanırım. Bu da gerçeklerden birisi sayılabilir.

 5)Aşık olmak ve sevmek. Çok ikircikli bir mesele bu. Aşık olduğunu sananlardanım, sonra bir bakmışım ki aşkı kalemime alet ediyorum. Romantik cümleler, kendi kendime hayranlık duyduğum aşıkane tavırlar, özel cümleler, derinden kopan fikirlere sarılmış aşk tomurcukları etc. Bu da edebiyata olan aşkın bir neticesi sanırım. Bu yüzden hiç aşık olmadım denilebilir. Evet aşıklar gibi çok güzel şeyler yazdım, edebi değeri olduğunu düşündüğüm yazılar öyküler şiirler de yazdım. Bunları yazarken muhatabım aşıktan ziyade kendim idim, kendime yazıyormuşçasına keyif alır ve aşka gelirdim. Bir nevi ilham kaynağı olmaktan öteye geçmedi kıymet verdiğim insanlar. Ve hayır bunu bilerek yapmadım. Aşık olmak zor zanaat hem, 11 yıl önce bir kızla göz göze gelince karnıma giren sancılardan başka aşka dair bir şeyim yok. Sevmek mi? Evet sevmek denilen şeye inanıyorum. Sevdim, çok sevdim hemde. Seviyorum da.

 6)Geçmişini saklayabilen insanlara gıpta etmişimdir. Sahip olduğum bütün fotoğrafları ve günlüklerimi rüzgarlı bir akşamda çatıya çıkıp yakmışımdır.

 7)Anlatabileceğim pek çok şey var; ama ilk 6 tanesiyle dahi bir hayli deşifre olduk. E beni takip eden hocalarım filan bile var, üzerimde acayip bir baskı oluşturuyorlar, burayı okurken de güleceklerdir eminim ha-ha hatta telefon bile edebilirler ha-h...

Bu kadarı kafidir umarım :)

 Ben de Gizem'i ve  Tankut'u mimliyorum.

2 yorum:

  1. Kınamanı almış bulunmaktayım. Bir başka mim uygulamasında iade edebileceğim zamanı bekliyorum :)

    Çok derin bir 1 numara ile başlangıç yapmış, mikro düzeyde milliyetçilik temasıyla hafiften bir karakteristik özellik paylaşmış, 3 numarada okuma sevgisini net bir şekilde ifade edip okumasına karşı çıkanlara mesaj göndermiş, 4 numarada herkesin paylaşmaktan kaçındığı bir meseleye el atmış, 5'te ise aşkın türlü hallerinden nasibini almamış sevgi dolu bir adam görüntüsü sunmuş, 6'da bir gün yapmak isteyip de yapamadığım ve acayip derecede kıskandığım bir eylemi anlatmış, 7'de ise 'dağılabilirsiniz' dercesine okuyucuların hevesini kursağında bırakmıştır. Kendisini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

    Bu kadar :)

    YanıtlaSil
  2. O.Ali'nin de dediği gibi gizli saklı da olsa hakkındaki 7 gerçeği fazlasıyla öğrenmiş olduk, ve bu sırlarla neler yapacağımızı da ileriki zamanlarda açıklamayı uygun gördük.Bence korkmalısın benden...:)

    YanıtlaSil