4 Aralık 2011 Pazar

albert camus veba


Camus'nün "yabancı" sı bilinir, o konuşulur hep. Ama Veba vardır esasında Camus'nün toplum psikolojisini ustalıkla kaleme aldığı.
Camus, felsefeleri edebiyatlaştırabilen o büyük ustalardandır, ufku geniş muztariplerdendir. Kitabı edinip okuyunuz, üzerine pek bir şey söylemek istemiyorum; çünkü ayrı bir inceleme yazısı kaleme almak icap eder.
Albert Camus nün Veba'sını gece bitiremeyince yarım bırakıp uyumuştum, rüyama giren tek kitaptır, rüyanın ertesinde kalemime dökülen satırları paylaşıyorum sadece.


Hafızası kuvvetli olmasına rağmen ikide bir elindeki bilete bakıp otobüs numarasını kontrol ediyordu, 18 numaralı koltukta seyahat edecekti. Bir yandan yürüyüp diğer yandan elindeki bilete bakarak otobüslerin arasından Çukurova yazılı olanı bulmuştu sonunda. Sırtındaki çanta gittikçe ağırlaşmaya başlamıştı. Muavine bileti gösterip otobüse bindi. Çantasını, oturduğu koltuğun üstüne özenle yerleştirdi. Kulaklığını çıkarıp muavinden bir bardak su istedi.Suyunu içerken bir yandan düşünüyordu: ne yapabilirdi Çukurova'da? Pamuk toplamaktan eline ne kadar geçecekti? Kaçak hayatını idame ettirebilecek miydi? Elini üst bagaja atıp çantasını yanına çekti. İçinden bir kitap çıkardı, Albert Camus'nün Veba isimli kitabıydı ve okumaya başladı. Okudukça kitapla bütünleşiyor ve varlığını unutuyordu. Huzur buluyordu, tarif edemediği garip bir haz. Okurken karanlık çökmüştü kitabı önündeki monta edilmiş masaya bırakarak, başını arkaya yasladı ve hafif bir uykuya daldı.
Gerçek miydi hayal mi? Kestirmek çok güçtü. Veba nın tüm kenti kapladığı bir beldedeydi. Yada Çukurova'ya giden bir otobüsteydi. Yoksa aslında kentte vebadan can çekişirken kendisini Çukurova'ya giden bir otobüste mi hayal ediyordu. Hangisi gerçekti? Aklı her türlü ihanet ediyordu kendisine. Eroin nedir bilmezdi; ama esrarkeşler gibi hissettiğine yemin edebilirdi.
Yıllar geçti bir türlü aklını kontrol altına alamadı. Yazar ne yazmıştı? Çukurova’ yı mı Oran* ’ ımı? Hangisi yazın ürünüydü? Sonu neydi hikayenin? Yazarın mahkumu gibi hissediyordu kendisini, 10 yıl geçti aradan ve gözlerini açtı nihayet. Oturduğu koltuk numarası 18, kahretsin polis çevirmiş otobüsü. Sevinse miydi üzülse miydi kestiremedi.


*Oran: kitaptaki veba ya mahkum olan memleketin adıdır.
Haziran 2009 Şevket Bıdı

1 yorum:

  1. Şu yazından sonra Veba'yı okumak farz oldu. Kısa çalışma da çok güzel olmuş, ellerine sağlık. En kısa sürede dilinin 'oturacağını' düşünmekteyim dostum ;)

    YanıtlaSil